E madem Alman yazarlardan bahsedeceğim dedim, Bertolt Brecht'i atlamamak gerek. Ben Brecht'i hem özel hayatımda kimi fikirleri ve eserleriyle severim hem de öğrenimim gereği mutlaka okuyorum.
Bertolt Brecht 20. yy. Alman Edebiyatının en önemli şairlerinden ve tiyatro oyunu yazarlarındandır. 'Epik tiyatro' veya bir başka deyimle 'Diyalektik tiyatro'nun da kurucusudur. 'Epik' burada 'efsane, kahramanlık' temalı değil. Bu siyasal amaçlı bir tiyatrodur. Brecht'in Marksizm-Leninizm yakınlığının bunda elbette payı var. Çünkü amaç; klasik tiyatronun aksine sadece toplumun elit tabakasına değil, esas halka yer vermek. Ayrıca hedef kitle de emekçi halk'tır. Seyircinin kendini oyuna kaptırmaması önemlidir. Oyunun gerçek olmadığını hatırlatmak için oyun esnasında açıklamalarla oyun kesilir, hatta seyirciye doğrudan hitap edilir.
Brecht, 1933 Parlamento yangını'ndan ('Reichstagsbrand') sonra yurtdışına kaçmak zorunda kaldı ve 1935'de Naziler tarafından vatandaşlıktan çıkarıldı. İsveç ve Finlandiya'dan sonra, Hollywood'a gitmiş, fakat tutunamamış.
Eserleri genellikle öğretişel oyun, kapitalizm ve toplum eleştirisi, sömürge sistemini açığa çıkarmak ile ilgilidir.
Fotoğraftaki kitaplar ise:
Aşk şiirleri
Puntila Ağa ile Uşağı Matti (Herr Puntila und sein Knecht Mattı)
Evet diyenle Hayır diyen (Der Jasager. Der Neinsager)
Galilei’nin Yaşamı (Leben des Galilei)
Bay Keuner'in Öyküleri (Geschichten vom Herrn Keuner)
Sezuan’ın İyi İnsanı (Der gute Mensch von Sezuan)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder