Bahar Okuma Şenliği 2015'de ilk yarı tamamlandı, durum güncellemesi yapıyorum.
Toplamda 9 kitap okumuşum, başka zaman olsa çok az okumusum derdim fakat şu sıralarki düzensiz okumama bu bile başarılı benim için :)
Hangi kategorilerden hangi kitapları okuduğumu tekrar belirttim:
Okudum: Alper Canıgüz - Oğullar ve Rencide Ruhlar
8 Mayıs 2015
Muhtemelen uzun zaman geçmiştir dinmeyen kahkahalar eşliğinde kitap okuyuşumun üzerinden. Daha önce hiç duymadığım ve Kitapağacı dostlarımdan sevgili Didem'in (kendisine buradan tekrar teşekkürlerimi sunuyorum :)) ikinci kitap zinciri için seçmesi sayesinde okuduğum 'Oğullar ve rencide ruhlar' isimli kitabın ana karakteri Alper Kamu (Albert Camus bağlantısı var bunda kesin).
Okudum: Sebnem Burcuoğlu - Kocan Kadar Konuş
'Kocan Kadar Konuş' dönemimizin, sinema filminin de çekilmesiyle, en popüler kitaplarından biri.
Uzun bir süre okumamakta direndim, herkesin okuduğu, övgüler yağdırdığı popüler kitaplardan sürekli uzak durmaya çalışıyorum. Sonra bir baktım okuyan arkadaşlarımdan olumlu yorumlar geliyor ve de millet sinema filmini anlatıp duruyor, kendi kendime merakımın da etkisiyle 'filmini izlemektense kitabı okumayı yeğlerim' dedim ve başladım okumaya.
Uzun bir süre okumamakta direndim, herkesin okuduğu, övgüler yağdırdığı popüler kitaplardan sürekli uzak durmaya çalışıyorum. Sonra bir baktım okuyan arkadaşlarımdan olumlu yorumlar geliyor ve de millet sinema filmini anlatıp duruyor, kendi kendime merakımın da etkisiyle 'filmini izlemektense kitabı okumayı yeğlerim' dedim ve başladım okumaya.
Okudum: Sunay Akın - Bir Çift Ayakkabı
2 Mayıs 2015
Sunay Akın'ı ilk defa kitap dostlarimla oldugumuz grubun kitapzinciri etkinliği sayesinde 'Bir Çift Ayakkabı' isimli kitabıyla okudum.
Kitap çeşitli hikayelerden oluşuyor, tek ortak noktaları hikayelerdeki temanın 'bir çift ayakkabı' olması. En güzeli de, hepsinin yaşanmış, gerçek hikayelerden oluşması ve de bir çok ünlü isimle ilgili olması.
Kitap çeşitli hikayelerden oluşuyor, tek ortak noktaları hikayelerdeki temanın 'bir çift ayakkabı' olması. En güzeli de, hepsinin yaşanmış, gerçek hikayelerden oluşması ve de bir çok ünlü isimle ilgili olması.
Okudum: Ahmet Ümit - Beyoğlu Rapsodisi
Bir polisiye roman sever olarak heyecanla başlamıştım Ahmet Ümit'in "Beyoğlu Rapsodisi' isimli
kitabına. Türkiye'de de polisiye roman yazan insanların varlığından mutluluk duydum. Fakat kitap ilerledikçe düş kırıklığına kapılmadan edemedim. Evet, kitabın neredeyse yarısından fazlası boyunca Ahmet Ümit bir türlü sadede gelemiyordu.
kitabına. Türkiye'de de polisiye roman yazan insanların varlığından mutluluk duydum. Fakat kitap ilerledikçe düş kırıklığına kapılmadan edemedim. Evet, kitabın neredeyse yarısından fazlası boyunca Ahmet Ümit bir türlü sadede gelemiyordu.
Okudum: Yekta Kopan - Aile Çay Bahçesi
Yekta Kopan'ın yeni romanı Aile Çay Bahçesi'nin, çoğu kadının kendinden izler bulacağı unutulmaz bir kahramanı var: Müzeyyen... Aile yaşamının gizli şiddetine başkaldıran, kardeşinin doğumuyla kendi varlığının silinmeye başladığını hisseden bir kadın... Kopan'ın romanı, güçlü, okuru kıskaca alan bir anlatımla sarsıcı bir finale uzanıyor.
(Tanıtım Bülteninden)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)