Agatha Christie romanlarını sevdiğimi bilmeyen yoktur çevremde.
'Filler de Hatırlar' isimli kitabını diğerlerinde olduğu gibi bir çırpıda okudum. Çözülmesi gereken mesele başlarda içinden çıkılmaz gibi (hep öyledir Christie kitaplarında), sonra yeni detaylar öğrendikçe taşlar yerine oturmaya, ünlü Belçikalı (Fransız değil! Kendisi asla hoşlanmaz ona Fransız denmesinden) dedektifimiz Hercule Poirot kendi deyimiyle gri beyin hücrelerini çalıştırmaya başlar. Yalnız bu sefer ona polis tanıdık ve arkadaslarinin yanı sıra, eski bir tanıdığı olan Bayan Oliver de yardım ediyor. İlginç tarafı ise, Bayan Oliver aynı Agatha Christie gibi çok ünlü bir polisiye roman yazarıdır. Bana kalırsa yazar muhtemelen kendinden bahsetmiş.
Olay çözüldüğünde beni açıkçası şaşırtmadı, detayları pek tahmin edemesem de esas gerçeği az çok tahmin edebilmiştim.
Elbette beğendim 'Filler de Hatırlar'ı, fakat diğer bir çok kitabının yanında biraz zayıf kalmış, yani en iyi Agatha Christie kitapları arasında görecek kadar beğenmedim. Yazarın çok daha heyecanlı, çok daha şaşırtıcı hikayeleri mevcut.
Buna rağmen Agatha Christie romanlarının hepsi okunmaya değerdir.
"Eski günahların gölgeleri uzun olur."
"Dorothea, Margaret’ten devamlı nefret etmiş. Margaret’te aksine Dorothea’ya karşı sevgi beslemiş, devamlı koruyup, kollamıştır."
Bu arada bu kitabı Bahar Okuma Şenliği 22. kategori kapsamında okudum. Seçtiğim tema polisiyeydi.
Artik benim de bir an önce Agatha kitaplari okuma zamanim geldi herhalde.
YanıtlaSil